Cuma Namazının Önemi

Cuma namazı Müslümanları bir araya getirip kaynaştırmak, görüştürmek, kardeşlik duygularını pekiştirmek, birlik ve beraberliği sağlamak amacını güder. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), cuma namazının kılınması üzerinde hassasiyetle durmuş, bu konuda büyük bir titizlik göstermiştir. Yukarıdaki âyet-i kerimede geçen, "Namaza koşun!" cümlesi "Cuma namazını hafife almayın, önemseyin. Çünkü bu, bana göre önemlidir. Acele edin. Şu işim, bu işim derken namazı terk etmeyin." gibi anlamlara gelir.

Bu konuda Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır: "Bir kimse, güzelce abdest aldıktan sonra cumaya gelir, hiç konuşmadan hutbeyi dinlerse, cumadan cumaya ve üç gün de fazlasıyla (on günlük) günahları affedilir."

Cuma Namazı Kimlere Farzdır?

Cuma namazı; akıllı, ergenlik çağına girmiş, hür ve erkek her Müslümana farzdır.

Hasta olanlara, yolcu olanlara, hür olmayanlara, çocuklara, kadınlara farz değildir. Fakat bunlar da isterlerse camiye gidip cuma namazını kılabilirler.

 Cuma Namazı Nasıl Kılınır?

Cuma namazının vakti tam öğle namazının vaktidir. Cuma namazı için minarelerde ezan okunur. Camiye gidilince önce aynen öğle namazının sünneti gibi, dört rekât cumanın ilk sünneti kılınır. Cuma namazının ilk sünnetinden sonra cami içinde bir ezan daha okunur ve ardından imam hutbe okur. Hutbe, müminlere Islâmî bir konuyu anlatma, cemaati din ve dünya yönünden aydınlatıp, bilgilendirme amacını güder. Hutbe okunurken konuşulmaması, hutbenin dikkatle dinlenilmesi gerekir. Peygamber Efendimiz bu konuya, "Hutbe okunurken birisi arkadaşına 'Sessiz ol!' veya 'Sus!' dese kendisi de konuşmuş olur." diyerek özellikle dikkat çekmiştir. Hutbe, cuma namazının kabul edilmesinin şartlarındandır. Hutbeden sonra kamet getirilerek cumanın iki rekât farzı cemaatle kılınır. Sadece farza yetişip kılanların namazı da geçerli olur. Cuma namazının farzının sadece oturma bölümüne yetişen bir kimse imam selâm verdikten sonra kalkıp iki rekâtı kendisi kılsa bile namazı tamam olmuş olur.

Cuma namazının iki rekât farzı, aynen sabah namazının farzı gibi kılınır.

Bütün farz namazlar cemaatle kılınırken olduğu gibi cuma namazında da cemaat, ayakta iken ilk tekbiri aldıktan sonra sadece Sübhâneke'yi okur. Fatiha veya başka âyet okumaz. Rükû, secde ve oturuşlarda da okunması gereken duaları okur.